2021; Bitcoin’de kıtlık dönemi?

İsmail H. Polat
ismailhpolat
Published in
3 min readDec 5, 2020

--

Son dönemdeki yoğun kurumsal ve bireysel taleplerle tüm zamanların en yüksek piyasa değerine ulaşan kriptoparaların liderini, üretimdeki arz ve piyasalardaki likidite sıkıntıları yüzünden ilginç bir 2021 bekliyor.

Son dönemde bolca şu ve benzeri lafları gerek benden gerekse başkalarından duyuyorsunuz. “İlkbaharda baş gösteren COVID19 salgını ve ardından Mayıs ayında gelen üretim arzının yarıya düşürülmesiyle başlayan ve yaz aylarında MicroStrategy, Square ve PayPal gibi kurumsal oyuncu ve yatırımcıların iştahlı biçimde piyasaya girişleriyle süren Bitcoin’deki yükseliş …”

Ancak geçtiğimiz günlerde Financial Times’ta yayınanan “Bitcoin’in keskin çıkışının arkasında PayPal mı var?” başlıklı yazısı, durumun bambaşka bir boyut almaya başlayacağının adeta işaret fişeği. Son aylarda Bitcoin konusunda günah çıkartarak yatırımcı notlarında ona artık yüksek değer biçmeye başlayan JPMorgan, Citibank ve DeutscheBank’tan sonra, bu zamana kadar Bitcoin ve kriptoparalara karşı mesafeli ve hatta eleştirel bir yayın politikası izleyen gazetedeki yazıda yer alan Bitcoin analizi olumlunun da çok ötesi bir hava taşıması ve “Sonuç: Bitcoin fiyatı roket hızıyla artacak!” şeklindeki bitiş cümlesi de Bitcoin maksimalistleri için bile gerçeküstü bir düzey. Tabii tüm bu geleneksel finans korosunun aynı anda başlayan övgülerinin arkasında ne olduğunu merak edenler için, yazının içeriğinden de söz etmek gerekli.

“PayPal platformunda Bitcoin satışına başlanmasının fiyatın keskin yükselişine etkisini” araştıran Financial Times editörü Izabella Kaminska, yükselişin temel nedeni olarak özetle 360 milyon kullanıcısı olan PayPal’ın, platformda yeterli alım-satım likiditesi oluşması için piyasadan yüksek miktarda Bitcoin toplamasını gösteriyor. PayPal’ın, bu süreci yasal düzenlemelere uygun işletebilmek için, düzenli biçimde “temiz” Bitcoinlere ihtiyaç duyacağının da altını çizen yazar, şirketin bu ihtiyacı karşılamak için Bitcoin madencilik girişimleriyle uzun vadeli bir tedarik anlaşmasına gitmesi halinde, piyasadaki günlük üretimin çoğunu kendi platformuna kanalize etmesi nedeniyle, piyasalarda büyük bir Bitcoin açığı olacağını ve bu kıtlık sonucu fiyatın uçacağı sonucunu çıkartmış.

Kuşkusuz Kaminska’nın analizinde majör eksiklikler söz konusu: Bir defa Bitcoin’in halihazırdaki günlük üretimi 900 BTC civarında ancak piyasadaki günlük Bitcoin alım-satım miktarı ise 2.5 milyon BTC. Yani sadece bir üretim anlaşması üzerinden bir denklem kurarak Bitcoin kıtlığı olacağını ve fiyatın uçacağını iddia etmek mantıklı değil ancak Kaminska’nın gündeme getirdiği sorunsalı, Bitcoin’in büyük resmine yerleştirdiğimizde, karşımıza ilginç olasılıklar çıkmakta. Mevcut duruma baktığımızda, Paypal anlaşmasından çok daha önemli iki durum, bu “kıtlığa bağlı keskin yükseliş” senaryosunu güçlendirmekte; bunların ilki Bitcoin fiyatının yükselişe geçtiği son dönemde kriptopara borsalarında yüksek miktarda BTC bulunduran bir takım hesapların bu miktarları borsalardan çekerek kendi daha güvenli soğuk cüzdanlarına çekmeleri veya Fidelity, Grayscale gibi güvenceli dijital saklama hizmeti veren firmalara yönlendirmeleri.

Bu durum, hem bu dışarı çıkartılan miktarı statik hale getirmekte hem de aslında bankalar gibi kısmi karşılıkla bu günlük alım-satım sirkülasyonunu (en azından kendi içinde) sağlayan merkezi kripto borsaları da dışarıdan ekstra Bitcoin temin etmeye zorlamakta. Bunun da ötesinde, kurumsal yatırımcı talebinin yoğunlaştığı ABD’de Bitcoin satın alan kurumların (Paypal misali), aldıkları Bitcoin’in kirli işlere bulaşmamış olması bir zorunluluk ve buna da “alınabilecek temiz BTC” olarak bakarsak, sirküle edilebilecek rakamı iyice düşürmekte. Bundan daha çarpıcı olanı ise, Microstrategy firması gibi “Bitcoin’i kurum rezervi olarak tutmak isteyen” firmalar bunu alıp kendi bünyelerinde saklayacakları ve hiç hareket ettiremeyecekleri için, dolaşımdaki BTC miktarı da azalacak. Örneğin; Microstrategy firmasının Ağustos ayında 10 bin dolardan aldığı 40.000 BTC piyasadan çekildi ve şirketin dijital kasasında. Bu konuda şirketin tepe yöneticisi Michael Saylor’un CNBC’de yaptığı şu söyleşideki açıklamaları dikkatle dinlemenizi öneririm.

Tüm bunların sonucu olarak, ABD’de kurumsal yatırımcı sayısı arttıkça ve dünyanın dört bir yanındaki kriptopara borsalarında kazançları artan hesaplar da güvenlik veya güvence amaçlı Bitcoinlerini borsalardan çektikleri takdirde, işte bu senaryo, müthiş bir Bitcoin kıtlığını tetikleyebilir ve “fiyat arttıkça kıtlığın daha da artması” gibi bir döngüye sokabilir piyasaları.

Tabii bu bir senaryo ve bu senaryonun yaşanması halinde, buna karşı çözümler de geliştirilecek ve hatta yasaklama dahil çeşitli düzenlemeler de gündeme gelecektir. En önemlisi bu yatırıma yönelik bir analiz değil gidişata ilişkin bir senaryo çalışmasıdır. “Evlerinizde tatbik edilmemesi rica olunur!” :)

NOT: Tüm bu yazdıklarım ve 2021 yılı öngörüleriyle daha fazlasını içeren birkaç gün önce yaptığımız #KriptoVeteran programını da şuradan izleyebilirsiniz.

--

--

Lecturer @ Kadir Has University Department of New Media Contributing Writer for Bloomberg BusinessWeek Turkiye